Bazaar – Alışveriş Ve Yaşam Dergisi

Bu havalarda depresyona dikkat!

admin 02 Nisan 2016 Galeri, Genel, Haber, Yaşam Yorumlar Kapalı
Bu havalarda depresyona dikkat!

Uzm. Dr. Timur Harzadın soğuk ve kapalı havalarda görülen mevsimsel depresyon konusunda uyardı.

Soğuk ve kapalı havalarda mevsimsel depresyona dikkat!
Sonbahar ve kış aylarında başlayan, ilkbahar ve yaz dönemlerinde sona eren depresyon ataklarına mevsimsel özellikli depresyon ismi verilir. En yoğun rastlandığı aylar aralık, ocak ve şubat aylarıdır. Böyle birisinde kış aylarında ve özellikle kapalı havalarda uykuya eğilim, halsizlik, iştah artışı, özellikle karbonhidrat içeren unlu ve şekerli gıda tüketiminde fazlalaşma görülür. Bunun dışında çabuk sinirlenme ve buna bağlı olarak ilişkilerde çatışmalar yaşanmaya başlar. Kişi giderek kendisini kötü hisseder. Sosyal alanlardan uzaklaşıp içine kapanır.
Mevsimsel depresyon sadece insanlara özgü bir sorun değildir. Doğadaki birçok hayvanda mevsim geçişlerinde fiziksel ve ruhsal değişimler gözlenir. Mevsimsel depresyonda olduğunu erken fark eden birisi gerekli önlemleri aldığı takdirde ağır bir rahatsızlıktan kendisini koruyabilir. Aksi durumda aşırı halsizlik, anlamsızlık, güvensizlik ve tükenmişlik gibi duygulara sebep olacaktır. Fiziksel olarak ise şişmanlama, tansiyon ve şeker hastalığına eğilim yaratabilir.
Vücut ritmi güneş ışığı ve mevsime göre değişiyor.
İnsan beyninde ışıktan etkilenerek ritmi düzenleyen suprachiasmatic nucleus isimli bir bölge vardır.  Bu bölgenin uyarılması sonucunda vücutta melatonin hormonu artar ve uykunun başlatılmasını neden olur. Melatonin sentezi normalde geceleri artarken, gündüzleri güneş ışığının etkisiyle azalır. Bazı kişilerde kışın ve kapalı havalarda melatonin hormonu fazlaca üretilir. Sonuç olarak da depresyona eğilim başlar. Güneş ışığından yeterince faydalanmama sonucunda mutluluk hormonu olan serotonin yapımı da çok azalır.
Kimler daha yatkındır?
Hareketsiz bir işe sahip olmak risk faktörüdür. Karamsar, mükemmelci ve duygusal değişimleri fazla olan birisinde yatkınlık artar. Kadınlarda duygusal değişimler erkeklere göre daha hızlı olduğu için kadınlardaki oran erkeklerden yüksektir. Depresyon, bipolar bozukluk, Alkol ve uyuşturucu kullanımı da riski artırır.
Özellikle alkol almak sık yapılan yanlışlardan birisidir. Alkol ilk alındığında beyni uyuşturduğu için kişiyi iyi hissettirir. Ancak orta ve uzun vadede duyguları içe bastırdığı için depresyonu tetikler. Gamsız, değişen hayat koşullarına çabuk adapte olan birisinde görülme ihtimali azdır.
Korunmada ne yapılabilir?
Sonbahar ve kış mevsiminde mümkün olduğunca güneşli havaları değerlendirmek önemlidir. Özellikle Sabah doğan ve akşam batan güneşi seyretmek ritmi düzenleyen bir tedavi olabilir. Bu saatlerde alçakta olan güneşe direkt olarak da bakılabilir. Çünkü erken ve geç saatlerde güneş ışığı zayıf olduğu için gözün retinasına zarar vermez. Işık direkt ve kırılmadan geldiği için daha tedavi edicidir. Güneş tepeye çıktıkça kuvvetlenir ve direkt bakma uygun değildir çünkü retinaya zarar verebilir.
Yalnız kalmak en önemli risk faktörüdür. Kişi sevdiği insanlarla iletişim halinde olmalı olumlu veya olumsuz duygularını daha çok paylaşmalıdır. Yanında kimse bulunmadığı zamanlarda ise bu duyguları kendi kendine itiraf etmek de yararlıdır.
Televizyon izlemek yerine her gün en az bir saati spor veya yürüyüşe ayırmak serotonin ve endorfin üretimini artırır. Hava güneşli olmasa bile sabah veya öğlen saatlerinde 30 dakika yürüyüş yaparak gün ışığından yararlanmak önemlidir. Sürekli evde kapalı bir şekilde kalmak önerilmez. Evde kapalı kalmak ve depresyona yapışıp tedavisini ertelenmek hastalığın boyutunu önemli derecede artırır. Özellikle acıdan beslenen, mağduriyeti seven insanlarda bu durum yaygın görülür.
Buna ilaveten kişinin kendisine zaman ayırıp onu en çok iyi hissettiren faaliyetleri yapması uygun olacaktır. Özellikle monoton yaşam depresyonu daha çok artıracaktır. Sabah yataktan erken kalkmak, monotonluğu bozacak yaşama dair yeni planlar yapılması iyi hissettirecektir. bugün ruhsal olarak ihtiyacım ne veya bugün ne yaparsam kendimi iyi hissederim gibi sorular sormak hedefleri bulmayı kolaylaştırır. Bunun dışında dirençli durumlarda psikoterapi önemli bir tedavi yöntemidir.

Begen Paylas !

Yazar

Comments are closed.